class=”cf”>
Madagaskar’da son 40 senedir görülen en fena kuraklık, ülkenin güneyindeki izole ziraat topluluklarında büyük yıkıma yol açtı. Aileler hayatta kalabilmek için böcekleri yemeye başladı. BM Gıda Programı’ndan (WFP) Shelley Thakral, “Bu kıtlık koşullarının arkasındaki itici güç iklim, çatışma değil” dedi.
BM, 30 bin kişinin şu anda internasyonal alanda tanınmış en yüksek besin güvensizliği derecesi olan “beşinci seviyeyi” yaşadığını tahmin ediyor. Madagaskar hasattan önceki geleneksel “sıska mevsime” girerken, sorundan etkilenenlerin sayısının büyük seviyede artmasından kaygı duyuluyor.
Thakral, “Bu daha ilkin görülmemiş bir şey. Bu insanoğlu iklim değişimine katkıda bulunacak bir şey yapmadı. Fosil yakıt tüketmiyorlar fakat iklim değişiminin sonuçlarına katlanmak zorundalar” dedi. Amboasary bölgesindeki, uzak Fandiova köyünde aileler, geçtiğimiz günlerde bölgeyi ziyaret eden bir WFP ekibine yedikleri çekirgeleri gösterdi.
Dört çocuk anası Tamaria, “Böcekleri elimden geldiğince temizliyorum fakat su yok benzer halde bir şey. Çocuklarım ve ben 8 aydır her gün bunu yiyoruz, şundan dolayı yiyecek başka bir şeyimiz yok, ektiklerimizin hasadını almamız için yağmur da yok” diyor. Kurumuş toprağın üstünde oturan 3 çocuk anası Bole de “Bugün kaktüs yapraklarından başka bir şey yemedik” diye konuşuyor. Kocası geçtiğimiz günlerde açlıktan ölmüş. Geride Bole’nin doyurması ihtiyaç duyulan iki çocuk daha bırakan komşusu da: “Ne diyebilirim ki? Hayatımız, hayatta kalmak için tekrardan tekrardan kaktüs yaprakları aramakla geçiyor.”
class=”cf”>
‘SU KAYNAKLARI DAHA İYİ YÖNETİLMELİ’
Madagaskar, sık sık kuraklık yaşasa da, El Nino’nun yol açmış olduğu hava vakalarındaki değişikliklerden etkilense de, uzmanlar mevcut krizin direkt iklim değişikliğiyle bağlantılandırılabileceğini söylüyor. Güney Afrika’daki Cape Town Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdüren Madagaskarlı bilim insanı Dr. Rondro Barimalala, “Bu durum birçok açıdan insanların yaşam biçimlerini değiştirmeleri için güçlü bir argüman olarak görülebilir” diyor.
ABD’de California’daki Santa Barbara Üniversitesi’nde aynı atmosfer verilerini inceleyen İklim Tehlikeleri Merkezi’nin Direktörü Chris Funk da Madagaskar’da yaşananlarla “atmosferdeki ısınma içinde bağ bulunduğunu” doğruladı ve ülkede su kaynaklarının daha iyi yönetilmesi icap ettiğini altını çizdi.
Funk, “Kısa vadede yapılabilecek oldukça şey bulunduğunu düşünüyoruz. Sıklıkla ne zaman normalden oldukça yağmur yağacağını bile tahmin edebiliyoruz. Çiftçiler bu bilgiyi toplam ürün çoğaltmak için kullanabilirler. İklim değişikliğinin karşısında kuvvetsiz değiliz” dedi. Kuraklığın tesirleri, Madagaskar’ın güneyindeki daha büyük kasaba ve kentlerde de hissediliyor. Ülkede oldukça sayıda çocuk sokaklarda yiyecek dileniyor.
class=”cf”>
Yardım kuruluşu Seed için çalışan Tshina Endon, “Pazardaki fiyatlar artıyor, üç ya da dört katına çıktı. İnsanlar yiyecek satın almalarını sağlayacak azca oranda para bulabilmek için topraklarını satıyor” diyor. Tshina Endon’un çabalama arkadaşı Lomba Hasoavana da, kendisinin ve başka birçok kişinin, ürünlerini umutsuzca yiyecek arayan insanlardan korumak için, manyok tarlalarında uyuduklarını yalnız bunun da oldukça tehlikeli bir hale geldiğini söylüyor: “Hayatınızı tehlikeye atıyor olabilirsiniz. Kendimi ve ailemi doyurmak günden güne hakikaten oldukça zorlaşıyor. Hava durumu oldukça belirsiz. Yarın nasıl biteceği dev, devasa bir sual işareti”