class=”cf”>
Kuzey Marmara Otoyolu, Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu, Osmangazi Köprüsü ve İstanbul-İzmir Otoyolu Türkiye’de son yıllarda bu modelle hayata geçirilen büyük yatırımlar içinde yer aldı. Yoğunluklu istihdam oluşturmaları ve ekonomik kalkınmayı tetiklemiş olmaları, söz mevzusu projelerin dikkati çeken mühim özellikleri içinde içeriyor.
MESAFELER KISALDI
İstanbul Kamu Özel Sektör İş Birliği Mükemmellik Merkezi (PPPCOE) ve Dünya KÖİ Uzmanları Birliği (WAPPP) Orta Asya Bölüm Başkanı Dr. Eyüp Vural Aydın, Anadolu Ajansı’na mevzuya ilişkin yapmış olduğu açıklamada, KÖİ modelinin değişik alanlarda getirmiş olduğu faydalardan hep bahsedildiğini yalnız bu projelerin bilhassa makro ekonomiye katkılarının ve istihdam oluşturma becerilerinin bayağı fazla dile getirilmediğini kaydetti. Yatırım tutarları açısından büyük önem arz eden bu altyapı yatırımları yardımıyla Kuzey Ege, Güney Marmara, Kuzey Marmara ve Batı Trakya hattında son aşama etkin, süratli ve güvenli bir mobilizasyon imkanı sağlandığını aktaran Aydın, “Ticari yollar olarak adlandırabileceğimiz bu güzergahların kullanımı ile yalnız bölgedeki değil, oldukça daha geniş bir alana hatta ülke ekonomisine büyük bir pozitif etki kazandırıldı. Projeler yardımıyla Anadolu’dan İstanbul’a, İstanbul’dan Anadolu’nun değişik yerlerine ulaşan lojistik zinciri sağlamlaştırılırken, ulaşım hem kolaylaştı hem hızlandı hem de süre olarak kısaldı” ifadelerini kullandı.
YEREL EKONOMİ CANLANDI
Bu yatırımların geçmiş olduğu güzergahlarda yerel ekonomilerin canlandığını, gezim ve sanayi benzer halde Türkiye’nin göz bebeği sektörlere büyük destek sağlandığını belirten Dr. Aydın, şunları kaydetti: “Marmara bölgesinin tamamını büyük bir halka olacak şekilde çevreleyen yatırımların sonuncusu ise yapımı devam eden 1915 Çanakkale Köprüsü olacak. Böylece Türkiye’nin üretim merkezi ve ihracata oluşturulan kapısı konumundaki Marmara Bölgesi lojistik olarak tam anlamıyla birbirine bağlanacak. Tüm bu pozitif gelişmelere ek olarak projelerin istihdam yaratmalarına da ayrı bir paragraf açmak gerekiyor.
Bu yatırımlar gerek bölgesel kalkınmayı gerek ekonomik gelişmeyi tetiklerken, binlerce kişiye de istihdam imkânı doğuruyor. Mühendislerden bakım-onarım çalışanlarına kadar oldukça geniş bir yelpazede on binlerce kişi bahsi geçen yatırımlarda istihdam edilirken, projelerin nitelikli, yetişmiş, mühendis ve teknik insan kaynağına iş imkânı açılması sağlandı. Söz mevzusu yatırımlarda çalışanların büyük bir kısmını yatırımların hayata geçirildiği bölgelerdeki insanoğlu oluşturuyor.

Bu da geçiş güzergahlarındaki bölge halkının hem yeni iş imkanlarına, hem eğitimlere ulaşmasını hem de kalkınmalarını sağlıyor. Birbiri ardına devreye alınan bu yatırımların inşa sürecinde 250 bine yakın kişi istihdam edilirken, yatırımların devreye alınmasıyla birlikte istihdam edilen kişi sayısı ise 11 binin üzerine çıktı. Birer ‘istihdam fabrikası’ benzer halde çalışan projeler bulundukları bölgelerde yerel istihdama büyük katkı sağlıyor.”