Hepatit karaciğer dokusunun inflamasyonu özetlemek gerekirse yıkımı olarak tanımlanıyor. Hepatit, dünya genelinde maksimum virüsler sebebiyle ortaya çıksa da öteki enfeksiyon etkenleri, otoimmün hastalıklar, toksinler (alkol, bazı ilaçlar, kimyasal toksinler ve bitkiler) sebebiyle de oluşabiliyor. Sıklıkla alkol almayan kişilerde ortaya çıkan (nonalkolik) karaciğer yağlanmasının ilerlemesiyle oluşan hepatit tablosu da her geçen gün artıyor. İç Hastalıkları Uzm. Dr. Tuğba Taşcı, hepatit bir emare göstermeden ortaya çıkabileceğini fakat bir oldukça zaman sarılık, iştahsızlık, halsizlik benzer halde semptomlarla kendini gösterdiğini belirtiyor.
Hepatit en fazla viral etkenlerle ortaya çıkıyor
Karaciğerimiz sindirim sisteminden kana geçen bir oldukça madde için süzgeç görevi görür. Kana karışan bu maddeler vücudumuz için lüzumlu temel parçacıklara ya ayrıştırılır ya da fonksiyonel hale getirilir. Bu yapıtaşlarından bazılarını depolama görevi de vardır. Zararlı maddelerin detoksifikasyon kanalıyla vücuttan uzaklaşmasını sağlar. Aynı zamanda safra asitlerini sentezleyerek besinlerle aldığımız yağların ve yağda eriyen vitaminlerin emilmesini kolaylaştırır. Karaciğer dokusunda iltihaplanma olduğunda tüm bu fonksiyonların etkilendiğini söyleyen Uzm. Dr. Taşcı, hepatitin en fazla viral etkenlerle ortaya çıktığını hatırlatıyor.
Hepatit A ve E’nin yediklerimizle ya da tuvalet kanalıyla bulaşabildiğini belirten Taşçı, şunları söylüyor: “B, C, D ve G ise kan kanalıyla ya da vücut sıvılarıyla bulaşabilir. Koruyucu önlemlere dikkat etmek oldukça önemlidir şundan dolayı hepatit B, C, D ve G kronikleşerek siroza sebep olabilir. 6 aydan uzun devam eden hepatit tablosuna kronik hepatit denilir. Günümüzde sıklığı artan nonalkolik steatohepatit ise ilkin karaciğerde yağlanma olarak malum nonalkolik karaciğer yağlanması şeklinde adım atar. Bu durum abdominal aşırı kiloluluk , yağlı ve fruktozdan (meyve şekeri) varlıklı beslenme, tip 2 diyabet ve insülin direnci, kolesterol yüksekliği, hareketsiz yaşam ve daha da önemlisi bağırsak florasının bozulması sebebiyle oluşur.”
Früktozdan varlıklı beslenme siroza sebep olabiliyor
İç Hastalıkları Uzm. Dr. Taşçı, früktozdan varlıklı beslenmenin bağırsak mikrobiyotasını değiştirerek karaciğer yağlanmasıyla oldukça yakın ilişkili olduğu belirterek bu durumu şu şekilde açıklıyor: “Früktozdan varlıklı beslenmede bağırsak duvarı giderek zedelenir. Aynı zamanda oluşan insülin direnci ile ince bağırsak florası değişmiş olur. Oluşan bakteriyel toksinler bağırsak duvarından kana karışır ve ilk olarak karaciğere gider. Burada inflamasyon tetiklenir ve yağlı karaciğere zemin hazırlar. Müdahale edilmez ise ilerleyerek dokuda fibroz doku oluşumu ve siroza kadar ilerler.”
Uzm. Dr. Taşcı, genel olarak hepatiti önlemek için şu önerilerde bulunuyor: “Sağlıklı beslenmeye itina gösterin. Şeker alımını azaltın, sebze ağırlıklı ve sağlıklı yağlardan varlıklı beslenin. Alkol alımını bırakın. Toksik maddelerden paketlenmiş ürünlerden uzak durun, bitkisel takviyelere dikkat edin. Kişisel koruyucu önlemlerimizi artırın, Hepatit B aşısı yaptırın. Egzersize önem verin ve devamlı hale getirin.”