Bezmialem Vakıf Üniversitesi Kadın Hatalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşe Filiz Gökmen Karasu, “İdrar kaçırma yaşamı tehdit eden bir mesele değildir yalnız devamlı ıslak olma durumu bireye mesele verir ve yetersizlik duygusu hissettirebilir. Ayrıca idrar kaçıran bireyde; devamlı fena kokma korkusu, kendini kirli hissetme, kişilik saygısında azalma, damgalanma, umutsuzluk, kızgınlık, gerginlik benzer halde negatif ruhsal sonuçlar oluşabilmektedir” dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti:
“Kadınlar fena koku yada idrar kaçağının etrafındaki insanoğlu tarafınca görülebileceği düşüncesi ile alışveriş, dost ziyareti benzer halde toplumsal aktivitelerinden kaçınmaktadırlar. Gidecekleri yerlerdeki tuvalet yerleşimlerini bilmeden sokağa çıkmak istememektedirler. Yapılan araştırmalar bu hastaların idrar kaçırma sebebiyle çoğunlukla depresyon yaşadıklarını bildirmektedir. Şiddetli durumlarda ise bayanların kendilerini toplumdan soyutladığı görülmektedir.”
İdrar Kaçırma Enfeksiyon ve Kırık Riskini Artırıyor
Doç. Dr. Ayşe Filiz Gökmen Karasu, “Mesanenin idrarı depolama ve boşaltma olan iki ana işlevi vardır. Gün içinde böbreklerde üretilen idrar, kişi için uygun bir zamanda uygun bir yerde ‘işeme’ şeklinde boşaltılır. Her şey yolunda giderken üstünde fazla düşünmediğimiz bu vücut fonksiyonumuz mevzusunda kontrolü yitirdiğimizde başka bir deyişle istemsiz idrar kaçırdığımızda, bu bir esenlik problemi halini alır” diye konuştu.
“İdrar kaçırmak, insanoğlu tarafınca kabul edilmesi zor bir durum olarak görülüyor ve meydana getirilen emekler bu problemin bilinenden daha oldukça kişiyi etkilediğini gösteriyor” diyen Doç. Dr. Ayşe Filiz Gökmen Karasu, “Yaygın utanma hissi, yaşlanmayla birlikte düzgüsel bulunduğunun düşünülmesi benzer halde sebepler, hususi olarak sorulmadıkça bayanların doktorlarına bu şikayetlerinden bahsetmemelerine niçin olur. Halbuki idrar kaçırma yaşam standardını etkileyebildiği benzer halde çeşitli nedenlerle ek yeni hastalıklara sebep olabilir. Sık idrara maruz kalan hanımlarda artmış genital enfeksiyonlar ve gece idrara kalkarken yaşanmış olan denge kayıplarına bağlı düşme ve kemik kırıkları bunlara örnektir” dedi.
İdrar Kaçırma Tedavi Edilebilir
İdrar kaçırmanın çözümsüz bir hastalık olmadığını ve tedavi seçenekleri bulunduğunu söyleyen Doç. Dr. Ayşe Filiz Gökmen Karasu, ‘pelvik taban sağlığı’ ve ‘ürojinekoloji’ ile ilgilenen bir hekimden destek alınması önerisinde bulunarak tedavi basamaklarına ilişkin şunları söylemiş oldu:
“Bir doktor olarak hasta ile ilk karşılaştığımızda üriner (idrar ile ilgili olan) şikayetleri değerlendiriyoruz. Ne kadar süredir devam etmiş olduğu ve hangi durumlarda idrar kaçağı meydana geldiğini saptayarak (aşırı sıkışma, gülme, öksürme vb.) idrar kaçırma alt tipi için ön tanı hayata geçirmeye çalışıyoruz. İdrar kaçırma yaşam boyu mevcut muydu yoksa belli bir zaman diliminde mi meydana geldi? Hasta doğum yapmış oldu mı? Bebeklerin doğum ağırlıkları ne kadardı? Doğumun son evresi kaç saat sürdü? Tekrar doğum yapmayı düşünüyor mu? Bunlar, hastalara yönelttiğimiz sorulardan birkaçı…
Ayrıca idrar kaçırma şikayetiyle gelen hastalarımdan 3 günlük idrar takip edeni (idrar günlüğü) isterim. İdrar günlüğünde bir sütunda gün içinde tükettiğimiz sıvılar ve saatleri bulunuyor. Su, meyve suyu, çay kahve vb. Başka bir sütunda düzgüsel wcye gidilen zamanlar gene saati ile beraber not ediliyor. İdrar kaçırma yaşadıysanız onu da yazıyorsunuz ve o idrarı kaçırdığınız anda ne yapıyor olduğunuz mühim. Hasta ile görüşme seansının peşinden fiziki muayene aşamasına geçiyoruz. Muayenede pelvik tabanı destekleyen bağ dokusu ve kasların durumunu gözlemliyoruz. Üretra (Mesane çıkışındaki averaj 3-4 santimlik idrarı dışarı taşıyan boru biçiminde organ) hareketliliğini değerlendiriyoruz. Dış genital organlarda herhangi bir sarkma yada birlikte rol alan başka hanım hastalığı var ise bunlarla da ilgilenmemiz gerekiyor. Tedaviye başlamadan ilkin görmek istediğimiz bazı kan, idrar tahlilleri ve ek bazı incelemeler olabiliyor. Ardından hasta ve doktor iş birliği ile en uygun tedavi planlamasını yapıyoruz.”
Doç. Dr. Ayşe Filiz Gökmen Karasu sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Bu hastalığın tedavisi ile ilgili fizik tedavi, ilaç tedavisi ve ameliyat seçenekleri de var elimizde. Sonuç olarak, utanmadan sıkılmadan, psikolojinizi bozmadan doktorunuza başvurabilirsiniz. Kontrolü elinize almak adına yapabileceğiniz müdahaleler, yaşam seçimi değişimleri mevzusunda hekimler olarak daima rehberlik etmeye hazırız. Tıbbi tedavinin düzenlenmesi için de gerektiğinde ilaç gerektiğinde ameliyat mevzusunda bilgilendirmeyi de doktorunuzdan talep edebilirsiniz.”