Senkretik Düşünme Nedir Piaget ?

Atil

Global Mod
Global Mod
Senkretik Düşünme Nedir? Piaget’in Kavramına Küresel ve Yerel Bir Bakış

Merhaba forumdaşlar! Bugün sizlerle, farklı açılardan bakmayı seven herkesin ilgisini çekecek bir konuyu tartışmak istiyorum: “senkretik düşünme”. Hepimiz biliyoruz ki, çocukların dünyayı algılayış biçimi biz yetişkinlerden çok farklıdır. Piaget, çocuk gelişimi üzerine yaptığı çalışmalarda bunu derinlemesine incelemiş ve “senkretik düşünme” kavramını ortaya koymuştu. Ama işin asıl ilginç yanı, bu düşünme biçiminin farklı kültürlerde, farklı toplumlarda nasıl algılandığı ve evrensel ile yerel dinamiklerin bu sürece nasıl yön verdiği. Gelin birlikte küresel bir pencere açalım, sonra da kendi toplumsal deneyimlerimize bakalım.

Piaget ve Senkretik Düşünmenin Tanımı

Jean Piaget, çocukların bilişsel gelişim süreçlerini inceleyen en önemli isimlerden biri. Ona göre senkretik düşünme, çocuğun olaylar arasında mantıksal bağ kurmak yerine, parçaları rastgele birleştirerek kendi kafasında bir bütün oluşturmasıdır. Yani çocuk, gerçek neden-sonuç ilişkilerini henüz kavrayamadığı için “kendi mantığını” kurar.

Örneğin, bir çocuk yağmurun yağmasını babasının şemsiyeyi açmasına bağlayabilir. Ona göre şemsiye açıldığı için yağmur başlamıştır. Bu, mantık dışı görünse de, çocuğun kendi deneyimleriyle dünyayı anlamlandırma çabasıdır. Piaget, bunu çocukluk döneminde evrensel bir düşünme biçimi olarak tanımlar.

Küresel Perspektif: Farklı Kültürlerde Senkretik Düşünme

Küresel ölçekte bakıldığında, senkretik düşünmenin her kültürde çocuklarda gözlemlendiği görülüyor. Ancak toplumların bu düşünme biçimine yaklaşımı farklı. Batı toplumlarında bu tür düşünce, genellikle çocuğun bilişsel gelişiminde geçici bir aşama olarak değerlendirilir. Eğitim sistemleri, çocuğu daha erken yaşta mantıksal düşünmeye yönlendirmeye odaklanır.

Öte yandan, bazı Asya kültürlerinde çocukların hayal gücüne ve sembolik düşünmelerine daha fazla alan tanınır. Burada senkretik düşünme, mantıksız bir hata değil, yaratıcı zekânın ilk kıvılcımı olarak görülür. Küresel perspektiften bakıldığında, aynı kavramın farklı toplumlarda farklı değerlerle ilişkilendirildiğini görmek mümkün.

Yerel Perspektif: Bizim Kültürümüzde Senkretik Düşünme

Yerel bağlamda ise senkretik düşünme, çoğu zaman masallar, atasözleri ve kültürel anlatılarla iç içe geçer. Çocukların olaylar arasında kurduğu “yanlış” bağlar, bazen büyüklerin gözünde sevimli bulunur, bazen de “yanlış düşünceyi düzeltmek” için fırsat görülür. Bizim kültürümüzde çocuklara anlatılan hikâyeler, onların sembolik düşünmelerini besler. Bu da senkretik düşünmenin sadece bir gelişim basamağı değil, kültürel bir öğrenme yolu olarak da işlev gördüğünü gösterir.

Mesela bir çocuk, gök gürültüsünü “bulutların kavgası” olarak tanımlayabilir. Büyükleri ise bu tanımı düzeltmek yerine, masallara ve hikâyelere malzeme yapar. Böylece çocuğun hayal gücü, yerel kültürle harmanlanır.

Erkeklerin Stratejik ve Pratik Çözümler Odaklı Yaklaşımı

Erkekler genellikle bireysel başarıya ve pratik çözümlere odaklı bir bakış açısı getirir. Senkretik düşünme konusuna da “çocukları daha erken mantıksal düşünmeye yönlendirmek gerekir mi?” sorusuyla yaklaşırlar. Küresel araştırmalarda, erkeklerin bu aşamayı bir “engel” olarak görme eğilimi dikkat çekiyor. Onlara göre, bu düşünce biçimini hızla aşmak, çocuğun akademik başarısına katkı sağlar.

Bir baba, çocuğunun “güneşin onu takip ettiğini” söylediğinde, bunu hemen bilimsel açıklamayla düzeltmek ister. Stratejik ve analitik düşünce, burada öne çıkan yaklaşım olur.

Kadınların Empatik ve Toplumsal Bağ Odaklı Yaklaşımı

Kadınlar ise genellikle çocukların hayal gücünü koruma ve toplumsal bağlarla ilişkilendirme yönünde yaklaşırlar. Bir anne, çocuğunun senkretik düşünmesini, onun dünyayı kendince anlamlandırma çabası olarak görür ve destekler. Kültürel anlatıları ve sembolik dili daha çok kullanan kadınlar, senkretik düşünmeyi çocuğun topluma uyum sağlamasında bir basamak olarak yorumlar.

Araştırmalar da bu yaklaşımı destekliyor: Kadınların çocukların sembolik düşünmesini teşvik eden tutumları, yaratıcılık ve sosyal zekânın gelişiminde güçlü bir rol oynuyor.

Senkretik Düşünme: Evrensel mi, Yerel mi?

Burada ilginç bir tartışma ortaya çıkıyor: Senkretik düşünme, Piaget’in dediği gibi evrensel bir gelişim basamağı mı, yoksa kültürden kültüre farklı anlamlar mı kazanıyor? Küresel düzeyde bakınca evrensel; yerel düzeyde bakınca ise kültürün biçimlendirdiği bir süreç. Yani ikisi aynı anda doğru.

Geleceğe Dair Vizyon

Gelecekte eğitim sistemlerinin, senkretik düşünmeyi sadece “yanlış düşünme” olarak değil, yaratıcılığın bir aşaması olarak değerlendirmesi muhtemel. Yapay zekâ, erken çocukluk eğitiminde giderek daha fazla rol alırken, bu düşünce biçiminin doğru yönlendirilmesi çocukların hem mantıksal hem de yaratıcı potansiyelini artırabilir.

Hayal edin: 2035 yılında bir sınıfta, öğretmen çocukların “yağmurun neden yağdığına” dair senkretik açıklamalarını topluyor. Yapay zekâ destekli bir sistem, bu açıklamaları analiz ediyor ve her çocuğun düşünce tarzına uygun yaratıcı öğrenme yolları öneriyor. Böylece evrensel bir gelişim basamağı, bireysel farklılıklarla harmanlanıyor.

Forumdaşlara Sorular

- Sizce senkretik düşünme sadece çocuklara özgü bir dönem mi, yoksa yetişkinlerde de farklı biçimlerde devam ediyor mu?

- Erkeklerin analitik ve kadınların empatik yaklaşımı bu konuda gerçekten belirgin mi, yoksa bireysel farklar daha mı ağır basıyor?

- Kendi kültürel deneyimlerinizde senkretik düşünmeye dair en ilginç örnek neydi?

Haydi forumdaşlar, kendi gözlemlerimizi ve deneyimlerimizi paylaşalım. Belki de Piaget’in teorisini, bizim kültürel merceğimizden yeniden yorumlamak mümkün olur.